SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’S SALAT

<< 228 >>

DEVAM: 1. İsrâ Gecesi Namaz Nasıl Farz Kılındı?

 

حدثنا عبد الله بن يوسف قال: أخبرنا مالك، عن صالح بن كيسان، عن عروة بن الزبير، عن عائشة أم المؤمنين قالت:

 فرض الله الصلاة حين فرضها، ركعتين ركعتين، في الحضر والسفر، فأقرت صلاة السفر، وزيد في صلاة الحضر.

 

[-350-] Mu'minlerin annesi Aişe (r.anha)'den şöyle nakledilmiştir: "Allah Teâlâ, hem ikamet halinde hem de seferîlikte, namazı ikişer rekat olarak farz kıldı. Seferilikteki hali aynen korundu, ancak ikamet halinde kılınan namaza ilave yapıldı.

 

Tekrar: 1090, 3935.

 

 

AÇIKLAMA:     (Allah Teâlâ, hem ikamet halinde hem de seferîlikte, namazı ikişer rekat ola­rak farz kıldı) Kanaatime göre akşam namazı hariç diğer namazlar isrâ gecesi, ikişer ikişer farz kılındı. Daha sonra hicretin akabinde sabah namazı hariç diğer namazlara ilave yapıldı. Nitekim bu hususta İbn Huzeyme, İbn Hibbân ve Bey-hakî Şa'bî ve Mesrûk kanalıyla Aişe (r.anha)'den şu hadisi nakletmişlerdir: "İkamet ve seferilikte kılınan namazlar ikişer rekat farz kılındı. Allah Resulü Medine'ye gelip rahat bir ortama kavuşunca, sabah ve akşam namazı hariç diğer namazlar ikişer rekat artırıldı. Sabah namazına, kıraatin uzun sürdüğü için, akşam namazına da, gündüzün vitri olduğu İçin ilave yapılmadı."

 

Sonra, namazların dört rekat farz oluşu yerleşince, daha önce nazil olan "Namazı kısaltmanızda size bir günah yoktur [Nîsâ 101] âyetine binaen seferîlikte, na­mazlar kısaltılmaya başlandı. İbnu'l-Esîr'in "Müsned Şerhinde, namazların hicre­tin dördüncü yılında kısaltılmaya başlandığını belirtmesi de, bunu destekler.

 

Bir grup âlim, isrâdan önce hakkındaki emrin belirleyici olmadığı gece na­mazı dışında farz namazın bulunmadığı kanaatindedir. Harbî, sabah ve akşam­ları iki rekat namazın farz olduğu görüşünü benimsemiştir. İmam Şafii ise, bazı ilim ehli kimselerden şöyle nakletmiştir: "Gece namazı, farzdı. Sonra "Kur'an'dan kolayınıza geleni okuyun [Müzzemmil 20] âyeti ile neshedildi. Böylece gecenin bir bölümünü ihya etmek farz oldu. Daha sonra bu da, beş vakit namazla neshedildi." Muhammed b. Nasr el-Mervezî bu görüşü reddedip şunları söylemiştir: "Ayetin ta­mamı, 'Kur'an'dan kolayınıza geleni okuyun!' kısmının Medine'de nazil olduğunu gösterir. Zira âyetin devamında 'diğer bir kısmınızda Allah yolunda çarpışır' bö­lümü yer alır. Savaş, Mekke'de değil, Medine'de farz kılınmıştır. İsra olayı da savaştan önce Mekke'de vuku bulmuştur." Mervezî'nin itirazı pek yerinde değil­dir. Zira ayette yer alan ifadesi gelecek zamana dair bir ifadedir.

 

Dolayısıyla ALLah Teâlâ bu âyetle, Müslümanların gelecekte maruz kalacaklarını bildiği bir meşakkatten önce yüklerini hafifletmek suretiyle onlara iütufta bulunmuştur. Doğrusunu en iyi Allah bilir.

 

 

باب: وجوب الصلاة في الثياب،

2. Elbise İle Namaz Kılmanın Farz Oluşu

 

وقول الله تعالى :-{خذوا زينتكم عند كل مسجد} /الأعراف: 31/. ومن صلى ملتحفا في ثوب واحد.

ويذكر عن سلمة بن الأكوع: أن النبي صلى الله عليه وسلم قال: (يزره ولو بشوكة). في اسناده نظر، ومن صلى في الثوب الذي يجامع فيه ما لم ير أذى. وأمر النبي صلى الله عليه وسلم أن لا يطوف بالبيت عريان.

>Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur: "Ey Âdemoğulları! Her secde edişinizde (güzel) elbiselerinizi giyin.[A'râf 31]

>Bir elbiseye dolanarak namaz kılmak. Anlatıldığına göre Seleme b. el-Ekva' Nebi s.a.v.'in şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Bir iğne ile de olsa izarını tutturur." Bu rivayetin senedi tenkide açıktır.

>Necaset görmediği takdirde cima ettiği elbiseyle namaz kılan kimse. Nebi s.a.v. çıplak kimsenin Kabe'yi tavaf etmesini yasaklamıştır,

 

AÇIKLAMA:     (tutturur) Yani izarını bağlar. Avret mahallinin görünmesini önlemek için iki ucunu birleştirir. Eğer izarm iki ucunu ancak iğne ile tutturabiliyorsa, bu du­rumda iğne kullanır. İmam Buhârî, Seleme hadisini zikretmek suretiyle yukarı­daki Ayette geçen ziynetten maksadın, güzel giyinmek değil de, elbise giymek olduğuna işaret etmiştir.

(yasaklamıştır); İmam Buhârî bu İfadeyle, Ebu Bekir'in liderlik ettiği hac ka­filesine sonradan Hz. Ali'nin gönderilmesini anlatan hadise işaret etmiştir. Söz konusu hadiste Nebi s.a.v. hac kafilesine şu mesajı yolla­mıştı: "Bu yıldan sonra hiçbir müşrik hac edemeyecek. Bundan böyle Kabe'yi çıplaklar tavaf edemeyecek" Bu hadisin bâbla ilişkisi şu şekilde izah edilir: Ta­vafta çıplak olmak yasaklandığına göre, namazda haydi haydi yasaklanır. Zira namazda, tavafta şart koşulanların yanında ilave şartlarda aranır. Zaten çoğun­luğa göre setr-i avret, namazın farzlarından biridir.

 

 

حدثنا موسى بن إسماعيل قال: حدثنا يزيد بن إبراهيم، عن محمد، عن أم عطية قالت:

 أمرنا أن نخرج الحيض يوم العيدين، وذوات الخدور، فيشهدان جماعة المسلمين ودعوتهم، ويعتزل الحيض عن مصلاهن، قالت امرأة: يا رسول الله، إحدانا ليس لها جلباب؟ قال: (لتلبسها صاحبتها من جلبابها).

وقال عبد الله بن رجاء: حدثنا عمران: حدثنا محمد بن سيرين: حدثتنا أم عطية: سمعت النبي صلى الله عليه وسلم بهذا.

 

[-351-] Ümmü Atiyye'den şöyle nakledilmiştir: "Bayram günlerinde hayızlı kadınlarla, yeni ergenlik çağına girmiş kızları dışarı çıkarmamız emredildi. Onlar, Müslümanların cemaatine ve dualarına iştirak ederlerdi. Yalnız hayızlı kadınlar namazgahlardan uzak dururlardı. Bir kadın Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e Ey Allah'ın elçisi! Bazılarımızın cilbabı yok' diyerek (bayramlara iştiraklerinin nasıl sağlanacağını) sordu. Bunun üzerine Allah Resulü şöyle buyurdu: 'O zaman, arkadaşı ona kendi cilbabını giydirsin."

 

 

AÇIKLAMA:     Hadisin Bab Başlığı ile İlişkisi:  Bu rivayette, bayram namazına katılmak için dışarı çıkmak isteyen fakat el­bisesi olmayan kimselerin örtünmesi pekiştirilerek emredilmiştir. O halde farz namazlarda örtünmek, daha evla olur.

 

باب: عقد الإزار على القفا في الصلاة.

3.  İzarı Ense Üzerinde Bağlayarak Namaz Kılmak

 

-وقال أبو حازم عن سهل: صلوا مع النبي صلى الله عليه وسلم عاقدي أزرهم على عواتقهم.

Ebu Hâzim, Sehl'den şöyle nakletmiştir: "(Ashâb-ı kiram) Nebi s.a.v. ile birlikte izarlarını enseleri üzerinde bağlayarak namaz kıldı."

 

حدثنا أحمد بن يونس قال: حدثنا عاصم بن محمد قال: حدثني واقد بن محمد، عن محمد بن المنكدر قال: صلى جابر في إزار قد عقده من قبل قفاه، وثيابه موضوعة على المشجب، قال له قائل: تصلي في إزار واحد؟ فقال: إنما صنعت ذلك، ليراني أحمق مثلك، وأينا كان له ثوبان على عهد النبي صلى الله عليه وسلم؟.[ش أخرجه مسلم في الصلاة، باب: الصلاة في ثوب واحد وصفة لبسه، رقم: 518. وفي الزهد والرقائق، باب: حديث جابر الطويل، رقم: 3008.

(عقده) ربطه. (قفاه) مؤخر عنقه. (المشجب) عيدان تربط رؤوسها وتفرق قوائمها، تعلق عليها الثياب].

 

[-352-] Muhammed b. el-Münkedir'den şöyle nakledilmiştir; "Câbir, elbisesi askıda asılı durduğu halde, ensesi üzerinde bağladığı bir izar giyerek namaz kıldı. Bu durum karşısında biri çıkıp: 'Bir izarla namaz mı kılıyorsun?' diye sordu. Bu­nun üzerine o, şöyle dedi: Senin gibi ahmaklar beni (bu halde) görsün diye bunu (bilerek) yaptım... Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) döneminde hangimizin iki parça elbisesi vardı!

 

Tekrar. 353, 361, 370.

 

 

AÇIKLAMA:     Hadiste geçen ahmak kelimesi, cahil anlamına gelir. Aslında ahmaklık, çir­kin olduğunu bile bile bir şeyi, yerinden başka yere koymaktır. "en-Ni/ıâye"de şöyle kaydedilmektedir: "Bu rivayetten maksat, her ne kadar iki parça elbise ile kılınan namaz daha efdal olsa da, bir parça elbise ile de namazın kılınabileceğini açıklamaktır. Sanki Câbir şöyle demek istemiştir: "Bu şekilde namaz kılmanın caiz olduğunu açıklamak için bile bile böyle yaptım. Bilmeyen kimseler, ya bu konuda bana uyar ya da bu şekilde namaz kıldığım için bana itiraz eder, ben de, bunun caiz olduğunu onlara öğretirim." Câbir'in adama hitap ederken katı davranması, alimlere itiraz etmekten insanları alıkoymak ve dinî konularda araştır­mayı teşvik etmek içindir.

 

(hangimizin) Nebi s.a.v. döneminde çoğumuz ancak bir elbiseye sahip idi. Buna rağmen, namaz kılmak için ikinci bir elbise edin­mekle sorumlu tutulmadık. Bu da, bir elbise ile namaz kılmanın caiz olduğunu gösterir.

 

NOT: Bir tek elbise ile namaz kılmanın caiz olup olmadığı konusundaki ihtilaf çok eskidir. İbn Ebi Şeybe, İbn Mes'ud'dan şu rivayeti nakletmiştir: "Gök ile yer arasındaki mesafe kadar geniş olsa bile, tek elbise ile namaz kılmayın!" İbn Battal bu sözü İbn Ömer'e nispet edip şöyle demiştir: "Bu rivayeti destekleyen başka bir rivayet yoktur. Daha sonraları, tek elbise ile namaz kılmanın caiz olduğu hükmü yerleşmiştir."

 

حدثنا مطرف أبو مصعب قال: حدثنا عبد الرحمن بن أبي الموالي، عن محمد بن المنكدر قال:

 رأيت جابر بن عبد الله يصلي في ثوب واحد، وقال: رأيت النبي صلى الله عليه وسلم يصلي في ثوب.

 

[-353-] Muhammed İbn Münkedir'den şöyle nakledilmiştir: "Câbir İbn Abdillah'ı bir parça bezden oluşan elbise ile namaz kılarken gördüm. O şöyle demişti: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i bir parça bezden oluşan elbise ile namaz kılarken gördüm.